Etiketler

26 Ekim 2015 Pazartesi

     Paylaşımları arttırmalıyım diyordum :) Uzun bir aradan sonra neler paylaşmalıyım, bloğumu nasıl zenginleştirmeliyim derken arkadaşım Tiramisu tarifi istedi geçen gün benden ;) Evet nasıl oldu da unuttum sizinle bu muhteşem tarifi paylaşmayı... Tarifin sahibi görümcem ve ben sürekli bu tarifi yaparım çünkü hem basit, hem hafif, hemde lezzetli bir tarif. Aslında hemen hemen herkesin elinde bir tiramisu tarifi vardır. Genelde hepsi de birbirine benzer ama bir de bunu deneyin bakalım beğenecek misiniz?
   



     MALZEMELER;
  * Kakaolu Hazır Kek,
  * 3 Yemek Kaşığı Un,
  * 3 Yemek Kaşığı Şeker,
  * 1 Adet Yumurta,
  * 2 Su Bardağı Süt,
  * 1 Paket Labne,
  * 2 Tatlı Kaşığı Nescafe,
  * 1 Su Bardağı Sıcak Su,
  * 1 Paket Kakao

   

   
     YAPILIŞI;
  * Öncelikle Tiramisunuzu servis yapacağınız materyalin üzerine pastabanın alt katını koyun ve etrafına sert kartondan çember şeklinde dayanak yapın. (Malzemelerin kenarlardan taşıp görüntüyü bozmaması için.)
  * Nescafeyi 1 bardak sıcak suda eritin.
  * Hazırladığınız kahveli suyun yarısı ile ıslatın,
  * Yumurta, Süt, Un,ve Şekeri ocakta muhallebi kıvamına gelene kadar karıştırarak kaynatın.
  * Muhallebiniz ılıyınca Labneyi ilave edip mikserle iyice çırpın.
  * Islattığınız pastabanın üzerine 1 parmak kalınlığında muhallebi sürün.
  * Muhallebi sürdüğünüz katın üstüne diğer patsabanı oturtup kalan kahveli su ile ıslatın.
  * Kenarına yapmış olduğunuz çember şeklinde dayanağı çıkartın ve pastabanın her tarafını spatula yardımı ile muhallebiyle sıvayın.
  * İşta Tiramisunuz hazır. Servis zamanına kadar buzdolabında bekletin.
  * Servis yaparken muhallebi ile sıvadığınız her yere kakao serpin. ( Kakaoyu çay süzgeci yardımı ile serperseniz daha hafif bir lezzet ve daha homojen bir görüntü elde etmiş olacaksınız.)

                                                                        HAYDİ KOLAY GELSİN.
                                                                                       Beğenilerinizi ve Yorumlarınızı Bekliyorum :)

23 Ekim 2015 Cuma

EGE USULÜ AŞURE

     Uzun zamandır paylaşım yapamıyordum. Uzun tatilimden dolayı epey ara vermek durumunda kaldım :) Tatilden döndüğümden beri de ne tarif deneyebiliyorum, ne güncel birşeyler paylaşabiliyorum. Anca ev temizliği, 1,5 aylık tatilin ardından yerleşmeye çalışma derken zaman geçip gidiyor. Birde bu biranda bastıran soğuklar cabası :)
     Ve ''AŞURE'' ayındayız deyip, sizlerle güzel bir tarif paylaşmaya karar verdim.

     MALZEMELER;
  * 250 gr. Aşurelik Buğday,
  * 1 Çorba Kasesi Nohut,
  * 1 Çorba Kasesi Kuru Fasulye,
  * 1/2 Çorba Kasesi Pirinç, 
  * 1 Adet Yeşil Elma,
  * 15 Adet Karanfil,
  * 1 Su Bardağı Süt,
  * 1/2 Çorba Kasesi Kuru Üzüm,
  * 6 Adet Kuru Kayısı,
  * 2-2,5 kg. Şeker,
  * 1 Çay Bardağı Gül Suyu,
  * 1/2 Çay Bardağı Buğday Nişastası


     ÜZERİ İÇİN;
  * Nar, Susam, Badem, Ceviz, Kuş Üzümü, Tarçın
    (Bademi kaynar suda bekletip, kabuklarını soyalım.)
    (Susamı tavada kavuralım.)
    (Badem ve Cevizi 150 - 160 'C de fırında kavuralım.)


     HAZIRLANIŞI;
  * Buğdayları sıcak suyun altında sarı suyu çıkana kadar yıkadıktan sonra, 1 gece suda bekletelim.
  * Nohut, Fasulye ve Pirinci iyice haşlayıp, Nohutla fasulyenin kabuklarını soyalım. (Biraz uğraştırıcı ama yemesi daha keyifli.)
  * Kabuklu yeşil elmaya karanfilleri saplayalım.
  * 5 Lt.'lik tencereye buğdayları koyalım ve üzerini 3 parmak geçecek kadar kaynar su ilave edelim.
  * Nohut, Fasulye, Pirinç ve karanfil sapladığımız yeşil elmayı içine koyup kısık ateşde kaynatalım. (Elma dağılmaya başlayınca kevgirle alalım.)
  * Kaynamaya başlayınca 1 bardak sütü dökelim. (Kaymak olursa kaşıkla alabilirsiniz.)
  * İyice kaynadığından emin olduğunuzda üzüm ve kayısıları ilave edip arar ara karıştıralım. 
  * Üzümler yukarıya çıkmaya başladığında en az 2 kg. şeker ilave edelim. (tadına bakarak şeker oranını arttırabilirsiniz.)
  * Ayrı bir kapda Buğday nişastası ve gül suyunu karıştıralım. 
  * Şeker eridiği zaman karıştırdığınız buğday nişastası ve gül suyunu ilave edelim.
  * Çorba kıvamını alınca altını kapatıp, kaselere dökebilirsiniz.
  * Süslemeyi unutmayınız.

                                                              AFİYET OLSUN, 
                                                                             AŞURE AYINIZ MÜBAREK OLSUN.

5 Temmuz 2015 Pazar

Böğürtlenli MAGNOLİA

     Magnolia ismini Newyork'un cupcakleri ile meşhur Magnolia Bakery Pastanesinden almış. Araştırmalarıma göre; Newyork'da taze cupcakleri için kapıda sıra oluyormuş insanlar :) Bu dolgun ve lezzetli pudingin 3 çeşidi bulunmaktaymış; Magnolia Çikolata, Magnolia Muz ve Magnolia Çilek...
     Bende bu güzel pudingi Magnolia Böğürtlen olarak yaptım :) Tabi lezzetine lezzet katmak için çilekle de taçlandırdım :) Bakalım beğenecekmisiniz?


MALZEMELER;
 
  MAGNOLİA PUDİNGİ İÇİN;

  * 1 Lt. Süt,
  * 4 Tepeleme Yemek Kaşığı un,
  * 1 Su Bardağı Şeker,
  * 1 Yumurta Sarısı,
  * 1 Paket Krema (200ml.),
  * 2 Paket Vanilya,
  * 1 Adet Falım Sakız,
 
SÜSLEMESİ İÇİN;

  * 15-20 Adet Böğürtlen,
  * 10-15 Adet Çilek,
  * 1 Paket Eti Burçak Bisküvi,
 


 YAPILIŞI;

  Magnolia Pudingimiz hemen donmaya başladığı için öncelikle süsleme malzemelerimizi hazırlayalım...
  Böğürtlenlerimizi boylamasına kesiyoruz. Çileklerimizi de Rondodan geçirip, püre haline getiriyoruz. Eti Burçak Bisküvi'yi de rondodan geçirip bir kaseye alıyoruz.
  Gelelim Magnolia Pudingimize; Krema, Vanilya ve Falım Sakız dışındaki tüm malzemeleri bir tencereye koyup kayanayana kadar karıştırıyoruz. Kaynamaya başlayınca falım sakızı atıyoruz içine. Sakız eriyip, Pudingimiz koyulaşmaya başlayınca ocaktan alıyoruz. Krema ve Vanilyayı ekleyip mikserle yüksek devirde çırpıyoruz.
   Kuplarımızın dibine 1 parmak kalınlığında Magnolia Pudingimizi döküyoruz, sonra pudinglerin üzerine 1 yemek kaşığı bisküvi tozlarını serpiyoruz, boylamasına kestiğimiz böğürtlenlerimizi kupların kenarına yerleştiriyorip, ortalarına 2-3 parmak kalınlığında Magnolia Pudingi döküyoruz. 1 yemek kaşığı çilek püresi döküp üzerini tekrar magnolia pudingi ile örtüp, bisküvi tozu ile süslememize son veriyoruz.


Not: Ben 6 Kup yaptım ve Magnolia Pudingim arttı. Ziyan olmaması için Çilekli Magnolia'da yaptım. Böğürtlenlerin yerine Çilek dilimleri dizdim. Diğer tüm süslemeleri aynı sıralama ile yaptım. İsterseniz sizde kalan Magnolia Pudinginizi elinizde olan meyvelerle değerlendirebilirsiniz.







İşte Çilekli Magnolia'mmm...


Afiyet, Bal, Şeker Olsun ;)

3 Temmuz 2015 Cuma

E.C.A. Titiz ile Artık Evlerde Kirli Yer Kalmayacak...

Temizlik konusunda hepimizin takıntılı olduğu bazı noktalar vardır. Benim de temizlemek için en çok çaba sarf ettiğim ve buna rağmen yine de istediğim derecede temizleyemediğim bir alan var. Radyatörlerin iç temizliği! E.C.A. ise yeni “Titiz” ürünüyle bu konuda içime su serpti diyebilirim. İsminin verdiği güvenin yanı sıra kolay açılıp kapanabilen kapağı sayesinde radyatör içlerinin temizliği artık çok kolay olacak.

İçerisinde toz biriken radyatörler için bugüne kadar birçok yöntem denesem de başarılı sonuçlar elde edememiştim. Aslında radyatörler bir uzman tarafından temizlenebiliyor ama bu sefer de deformasyona uğruyor. Temizlenmeyen radyatörlerin içerisinde biriken toz tabakası ise tüllerimi kirletmekle kalmayıp, ısı kaybına ve bakterilerin de eve yayılmasına sebep oluyor. E.C.A.’nın yeni tasarımı olan ve tüm panel radyatörlerinde standart olarak yer alan Titiz teknolojisi, hem hijyen hem de ısı probleminin önüne geçiyor. 

 

E.C.A. Titiz’in kolay açılıp kapanabilen kapağı radyatörün içini temizleyeceğim derken şekilden şekle girme derdinden kurtarıyor. Ayrıca ürünün toz tutmayı zorlaştıran yapısı daha iyi hava akışı sağlayarak sağlıklı bir ortam sunuyor. Titiz teknolojisi, damla şeklindeki ızgara formu sayesinde ısı transferlerini arttırarak enerji maliyetlerinde maksimum tasarruf sağlıyor. Dayanıklı yapısı ile uzun ömürlü bir kullanım sunan E.C.A. Titiz, optimum kanat dizaynı sayesinde de düzgün hava akışı sağlanmasına yardımcı oluyor. E.C.A. Titiz’in dairesel fin formu ve kolay açılabilen yapısı ise sağlıklı ve hijyenik bir ortam sunuyor. 

Yapılan pazar araştırmalarında sıklıkla karşılaşılan radyatör temizliği derdi de E.C.A. Titiz ile son buluyor. 

Detaylı bilgi almak almak istersen http://eca.com.tr/ adresini ziyaret edebilirsin. 

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

2 Temmuz 2015 Perşembe

TRİLEÇE

     Tatlıyla pek aram yoktur aslında... Ama tadı damağımda kalan tatlar vardır...
     Trileçe bir Arnavut tatlısıymış. 3 farklı sütten (keçi, manda ve inek sütü) yapıldığı için TRİLEÇE demişler. Karamel tadını aldığınız anda daha o lezzete doyamadan yoğun süt kıvamıyla sünger gibi keki eriyip gidiyor ağzınızda... 
     Geçenlerde iftar için arkadaşımın işletmeciliğini ve şef'liğini yaptığı Topçu Et & Mangal'a gittik. 5 yıldır arkadaşım olan Özhan'ın ellerinden çıkan muhteşem et lezzetlerine ilk defa tanıklık ettik. ızgaralar harikaydı, tadını anlatamam. Eğer Lüleburgaz'da veya çevre yerlerde oturuyorsanız mutlaka denemelisiniz. Eğer uzak illerdeysenizde, olur ya dünya küçük belki yolunuz Lüleburgaz'a bi nedenle düşerse mutlaka denemelisiniz. Diyeceğim o ki ızgaralardan sonra yiyecek bir damla yerim kalmamışken, tadı hala damağımdayken pat diye geldi önümüze muhteşem lezzet TRİLEÇE...
     Yemek istemedim önce ama sonra o sünger gibi görünen kek cezbetti beni. Tek bir çatal almayı düşünürken 3 saniye içinde bitirdim tatlıyı ve hayranlıkla bakakaldım boş tabağa ve Özhan'a :)
     Hemen arkadaşlığımıza dayanarak Büyük Şef Özhan Us'dan tarif istedim :) Cevap belliydi aslında, karşındaki profesyonel olunca, kullandığı malzemelerde hem profesyonel hemde fazla oluyor. Nihancığım tarifi versemde malzemeleri temin edemezsin ama keçi sütü,  krema, karamel, taze vanilya diye birkaç malzeme sıraladı sadece :) Yani tarif yok, lezzetin sırrı Özhan Şef'de... 
     Neyse o gece tadı damağımda uyudum. Ertesi gün uyandım niyetliyim ve canım deli gibi Trileçe istiyor :) Ben ve tatlıya aşerme, inanılacak şey değil. Aşık oldum ben bu lezzete. Hemen internetten bir tarif buldum ve Özhan'ın verdiği malzemelere göre uyarladım. İlk deneme fena değil ama birazcık başarısızdı :) Görüntü ofsayt :)) Ertesi gün internetten okuduğum makaleler, tarifler ve püf noktalar sonucunda kendi tarifimi yaptım ve 1 gece buzdolabında dinlendirdim. Sonuç mu? Deneyin ve görün... :)

  

    MALZEMELER;

    KEK İÇİN;
    
     * 10 Yumurta,
     * 8 Yemek Kaşığı Şeker,
     * 10 Yemek Kaşığı Un,
     * 2 Paket Vanilin,
     * 1 Paket Kabartma Tozu

    SÜT ŞERBETİ İÇİN;

     * 1 Lt. Keçi Sütü,
     * 1/2 Lt İnek Sütü,
     * 5 Yemek Kaşığı Şeker,
     * 3 Yemek Kaşığı Süt Tozu,
     * 1 Paket Krema

    KARAMEL SOS İÇİN;

    ( İsterseniz Carte D'or Karamel Sos kullanabilirsiniz.)

     * 1 Su Bardağı Şeker,
     * 1 Paket Krema,
     * 2 Yemek Kaşığı Tereyağ

    TABANI İÇİN;
  
     * 1 Paket Krema

      YAPILIŞI;
   
      Öncelikle fırınımızı 180 'C'ye ayarlayıp ısınmaya bırakıyoruz. Sünger gibi olan kek için yumurtaların sarısını ve beyazını ayırıyoruz. Yumurta beyazlarını ve şekeri yüksek devirli mikserle traş köpüğü gibi olana kadar ( 5 dak.) çırpıyoruz. Sonra yumurta sarılarını ilave edip homojen bir karışım elde edene kadar tekrar çırpıyoruz ve mikserimizi çıkartıyoruz. 
      Şimdi kabaran harcımızın kıvamını bozmamak için unu yavaş yavaş ekleyerek karıştırıyoruz. Vanilin ve kabartma tozunu da ekleyip karıştırdıktan sonra dikdörtgen büyük boy dikdörtgen borcamın tabanına yağlı kağıdı serip hamurumuzu döküyoruz ve spatula yardımı ile üzerini düzeltip ısınan fırınımıza yerleştiriyoruz. 25-30 dak. kadar pişiyor kekimiz. 
      Bu arada dağılan tezgahımızı toparlayabiliriz :)
      Kekimizi fırından aldıktan sonra soğumaya bırakıyoruz ve şerbetimizi hazırlıyoruz. 
      Keçi sütü, inek sütü ve şekeri ocağa koyuyoruz. Şeker eriyene kadar karıştırıyoruz. Kaynama noktasına gelmeden şeker eridiğinde ocaktan alıyoruz ve Krema ile Süt tozunu ekleyip karıştırıyoruz. Soğuyan kekimizi düz bir tabana ters çeviriyoruz, yağlı kağıdı çıkarttıktan sonra aynı borcamın içine tabanı için Kremayı döküp yayıyoruz. Şimdi en zahmetli kısım keki düzgün bir şekilde tekrar borcama, döktüğümüz kremanın üzerine yerleştiriyoruz :) Kekimizi servis yapacağımız şekilde dilimledikten sonra hazırladığımız süt şerbetini her yere yavaşca döküyoruz. Korkmayın borcamdan taşmayacak 1,5  lt süt. Yavaş yavaş döktüğümüz için sünger görünümlü kekimiz sünger gibi çekmeye başlayacak süt şerbetini.
      Kekimiz süt şerbeti ile yoğunlaşırken karamel sosumuzu hazırlayalım biz;
      Şekerimizi dibi tutmayacak bir tenceye (seramik, teflon, vb..) koyup ocağa alıyoruz. şeker esmerleşene kadar karıştırıyoruz. Esmerleştiği anda ocağın altını kısıyoruz ve terayağını ilave ediyoruz. Tereyağ eriyince kremayı ilave ediyoruz ve karamel görünümünü alana dek karıştırıyoruz. İşte bu kadar... Karamel sosumuz hazır ister soğutup kekinizin üzerine dökün ve öyle buzdolabına kaldırın, isterseniz servis yaparken dökün. (Ben karamel sosumu soğutup üzerine döktüm ve buzdolabına kaldırdım, servis yaparken de Carte D'or Karamel Sos ile süsleme yaptım.)  
     Tercih sizin... 

     Afiyet Bal Şeker Olsun...
                  Denedikten sonra yorumlarınızı bekliyorum :)


    



28 Haziran 2015 Pazar

1 Limon, 1 Portakal = 3 lt. Limonata

     Bu tarifi öğrendiğimden beri dışarıdan hazır limonata almıyoruz. Hatta artık soğuk içecek olarak sadece ev limonatası tüketiyoruz diyebilirim. Yaz aylarında da vazgeçilmezi oluyor insanın soğuk soğuk limonata.. Hele iftar sonrası öyle güzel geliyor ki... Bebişlerinize de güvenle içirebileceğiniz C vitamini deposu...
     Hiçbir katkı maddesi olmadan da sapsarı limonata nasıl yapılır sizinle paylaşacağım. Dışarıdan aldığımız bazı marka limonatalarda bulunan Kinolin Sarısı renklendirici E104 deri rahatsızlığına neden olan bir kimyasal malesef :(
     Geçenlerde Mısır unlu kekimin yanında paylaşmıştım, harika ev Limonatamı...
     Bir mucize bu limonata; hiç katkı maddesiz, az malzeme ve çok limonata. Tadı mı???
     HARİKAAAAA... Hadi Deneyelim....

   MALZEMELER;
   
     * 1 Limon,
     * 1 Portakal,
     * 2,5 Bardak Şeker,
     * 7 - 8 Yaprak Taze Nane,
     * 2 Tatlı Kaşığı Limon Tuzu,
     * 15 Bardak Su

   YAPILIŞI;

      Öncelikle 1 adet limon ve 1 adet portakalı 5'er parçaya bölüp buzdolabı poşetinde buzlukda donduruyoruz.
     





       Dondurduğumuz limon ve portakalı robota koyup üzerinede şekerini ilave edip en yüksek devirde iyice çekiyoruz.











       Çektiğimiz limon, portakal ve şeker karışımını 4lt. lik bir kaba alıyoruz. 2 tatlı kaşığı limon tuzunu ve taze naneyi ekleyip, 15 bardak su ilave ediyoruz sonra 1 saat beklemeye bırakıyoruz.







      Bu karışım 1 saat beklerken arada (15dak.'da bir) karıştırıyoruz.




      Süzme işlemine geçmeden şekerini kontrol edebilirsiniz isteğe göre ilave edilebilir.





       Gelelim süzme işlemine, büyük bir tencereye ince bir tülbent gerip yavaş yavaş hazırladığımız karışımı döküyoruz. Tülbentte kalan son posayı da elimizle sıkıp, Limonatamızı şişelere doldurup buzdolabına yerleştiriyoruz.



     


       3 Lt. ev yapımı sapsarı limonatamız hazır.


                AFİYET OLSUN...












     Son bir öneri;
     Elinizin altında malzemeleriniz hazır dursun, limonatam biter bitmez yenisi yapayım diyorsanız sizde benim gibi limonlarınızı, portakallarınızı hazırlayıp buzluğa atın derim :)








    Her poşette; 1 Limon ve 1 portakal var.

                         KOLAY GELSİN... ;)










25 Haziran 2015 Perşembe

MISIR UNU KEKİ



 




 



    Mısır Unu'nu sever misiniz?
Benim çok sevdiğim bir lezzettir, mısır unu ile yapılan tarifler. Balık kızartırken galeta unu yerine mısır ununu tercih ederim mesela. Mısır unu kurabiyesi, mısır unlu omlet, mısır unlu patlıcan kızartması....
    Kızıma yaptığım çorbalarda da çok kullanırım mısır ununu... ( Tariflerimi sıarayla blogda yayınlayacağım :)

 





 Bilinen faydaları oldukça fazla;

   * Hücrelerin sağlığını korur ve yenilenmesine yardımcı olur.
   * Önemli miktarda çinko içerir.
   * Yüksek oranda Demir içerdiği için kansızlığa birebirdir.
   * İçerdiği A vitamini göz sağlığı için önemli bir yere sahiptir.
   * Sindirim sistemi için çok önemli bir besindir.
   * Kabızlığa iyi gelir.

     Bu faydalar ve tariflere verdiği lezzet şahane.... O zaman gelelim benim mis kokulu, yumuşacık mısır unu kekimin tarifine;

    MALZEMELER;
   
    * 3 Yumurta,
    * 1 Su Bardağı Sıvı Yağ,
    * 1 Su Bardağı Yoğurt,
    * 2,5 Su Bardağı Mısır Unu,
    * 1/2 Su BardağıUn,
    * 2 Su Bardağı Şeker,
    * 2 paket Kabartma Tozu

    YAPILIŞI;  

     * Yumurtaları ve şekeri köpürünceye kadar mikserin yüksek deviri ile çırpıyoruz.
     * Yoğurdu ve Sıvı Yağı ilave edip 1 dak. kadar daha çırpıyoruz.
     * Mısır Unu'nu, Un'u ve kabartma tozlarını ilave edip mikserin düşük deviri ile iyice karışana kadar çırpıyoruz.
     * Kek kalıbını margarin ile yağladıktan sonra, biraz un serpip hazırladığımız kek hamurunu döküyoruz.
     * 180 'C fırında pişiriyoruz.

   AFİYET OLSUN diyor ve YORUMLARINIZI bekliyoruz ;)

Bu arada resimdeki Limonatamın tarifi çok yakında blog'da... Takipde kalın lütfen...

Bebeklere ve Annelerine BEPANTHOL

    Pamuk Şekerim 15 aylık ve doğduğundan beri pişik nedir bilmiyorduk taa ki bu sıcaklar bastırana kadar... Koruma amaçlı pişik kremleri kullanıyorduk ama etkili olup olmadığını anlamıyorduk. 2 ay önce bir pişik ki sormayın gitsin... Nokta nokta kızarıklıklar ve üzerlerinde kanamalar :( Ne yaptıysak fayda etmedi. Görümcem kullanıyordu Bepanthol Baby Pişik Kremi'ni. Hemen eczaneden aldık ve kullanmaya başladık. Sonuç mucizeydi, ertesi günü hiç kan yoktu poposunda meleğimin. 2. günde ise pişiğe dair hiçbir iz yoktu... 
   9 ideal özelliği olan Bepanthol Baby Pişik Kremi bebekleriniz için vazgeçilmez ürün olmalı...
      
       * Mucizevi bir etki,
       * Bebeğinizin poposunun doğal halinin korunması,
       * Nem düzeyini en yüksek seviyede korunması,
       * Ciltte yeni hücrelerin gelişmesini sağlayan Provitamin B5 içermesi,
       * Kan dolaşımını düzenleyip deri sağlığına iyi gelen B3 vitamini içermesi,
       * Zeytinyağı içermesi,
       * Bebeğinize hiç bir alerji etki yapmaması, Hipoalerjenik olması,
       * Koruyucu ve paraben içermemesi,
       * Kullanım kolaylığı ve uygun fiyatlı olması.



     Bu mucizevi ürünü eczanelerde ve farklı internet sitelerinde bulabilirsiniz...
                                                                30gr.  : 6,50TL - 10TL
                                                                100gr.: 14TL - 20TL

     Gelelim anneler için olan Bepanthol Su Bazlı Cilt Bakım Kremi'ne... 
     Benim cildim malesef karma cilt tipi dedikleri en zor bakımı olan bir yapıda :( Bazı bölgeler kuru, bazı bölgeler çok yağlı. Birde kış mevsimi var ya, işte o kuruluktan çatlayan bölgeler acı verici... Birde üzerine bölgesel egzamalarım eklenince olay çığrından çıkıyor... Egzama ilaçlarım dışında kullandığım düzenli bir nemlendiricim yoktu Bepanthol ile tanışana kadar. Kızımda gördüğüm mucizevi etkinin üzerine kendime de Bepanthol Su Bazlı Cilt Bakım Kremi'ni aldım. Cildimde kuru olan bölgelere uyguladığımda ferahlık, pul pul olan egzamalarıma uyguladığımda pürüzsüzlüğü farkedince çantamdan çıkartmaz oldum. 

   
  


       * Su bazlı özelliği ile kolay uygulama ve hızlı emilim sağlaması,
       * Yeni hücre oluşumunu sağlayan Dekspantenol içermesi,
       * Nemlendirici özelliği ile parlak bir görünüm vermesi,
       * Parfüm, koruyucu ve renklendirici içermemesi,
     İşte bu özelliklerle Bepanthol Su Bazlı Cilt Bakım Kremi  ideal bir ürün. 
 





     Bu ideal cilt bakım ürününü eczanelerde ve farklı internet sitelerinde bulabilirsiniz...
                                                                30gr.  : 6,50TL - 10TL
                                                                100gr.: 18TL - 25TL

                   İnstagram #BepantholleGücünüGöster kampanyaları ile;
    * Her hafta 10 kişiye Bepanthol Ailesi Paketi,
    * 2 haftada bir 5 kişiye güneş gözlüğü çeki,
    * 2 ayın sonunda 1 kişiye çift kişilik SPA paketi kazanma şansı veriyor. KAÇIRMAYIN derim...


23 Haziran 2015 Salı

Hatıralar bir bir solarken..

     2,5 yıl oldu Pamuk Prensim gideli... İlk başlarda öyle zordu ki, öyle paramparçaydım ki, zaman geçmiyordu. İnanmak istemiyordum... En son üzerinden çıkanları ayrı bir kutu yapmıştım, her sabah, günün heranı, her akşam kokluyordum. O kokunun birgün kaybolup gideceğini bile bile o kıyafetleri muhafaza ediyordum.
     2 yıl... 2 yılda ne kadar çok fotoğraf çekilebilirse o kadar çekmişim Pamuk Prensimi. Bir de anı olarak kalan hatıralar; doğumunda dağıttığımız patik şeklinde lavantalı magnetler, biberon içinde badem şekerleri,











     Yaşamı boyunca tek doğum günü kutlayabildik, O da Yoğun Bakım Ünitesinde oldu. Olabileceğin en iyisiydi, Yoğun Bakım Ünitesindeydik ve istediğim herşeye izin verdiler. (çünkü hastaneden çıkabilme şansımız yoktu, bana moral olacağını düşündüler.) Doğum gününde de magnetler dağıttık;




                                                                               

         Dipnot: Artık İyileş :(


                                       




İşte solmaya başlayan 1 Yaş hediyelik magnetlerimizden bir tanesi:(
                                                                       





    Çok büyük acılarla savaşırken geldi küçük mucizem, Zeynep Alya'm... Her gece ağlayarak uyurken, uykusuz gecelerim başladı. Gaz sancıları, cok cok cokk emmeler, ilgi istemesi, kucaktan inmemesi, ek gıdalar, emekleme, minicik kelimeler, yürümesi derken geçti gitti koskoca 2,5 yıl Rüzgar'ımın ardından....
    Yine bir hüzün bulutuyla hatıraları elime aldığımda bunlar çıktı işte ortaya. Solmaya başlamış magnetler, rengi değişmiş lavanta patikleri, tozlanmış biberon şekerleme :( Daha bi acıdı içim. Sönmemişti yangını da daha bi alevlendi yitip gitmeye yüz tutmuş hatıraların ardından :(
     Bir yandan içim rahat. Çünkü Pamuk Prensim huzurlu biliyorum. Acı çekmiyor en azından... Ama içimdeki özlemi durduramıyorum, bi kere sarılsam diyorum, sadece bir kere... Sonra yine gitsin.
     Herkes diyor ki Zeynep Alya'ya sarıl oğlunu çok özlediğinde;
     Ama öyle değil işte, anlatamıyorum... İkisi de evlat ama aynı değil, kokuları bile bambaşka...
Aynı gün, aynı saatte dünyaya geldiler diye bahsetmiştim ya diğer yazılarımdan birinde, işte o gün Zeynep Alya'nın geleceği anlarda bu kadar tesadüf olamaz Rüzgar'ım tekrar dünya'ya geliyor sanırım diye düşünmeye başladım narkozu aldığımda...
    Ama öyle değil işte, kokusu bile bambaşkaydı...
    Allah kızıma sağlıklı uzun ömürler nasip etmiş olsun inşallah...
    Ama ben Rüzgar'ımın özlemiyle nasıl başedeceğimi bilemiyorum böyle hüzün çöken anlarda...
    Çünkü HER YER BİRAZ RÜZGARLI....










21 Haziran 2015 Pazar

Pofuduk Milföy Böreği

     Milföy hamurunu sevenlerdenseniz eğer bu tarif tam da size göre ;)
     Bu böreği ilk yediğimde talaş böreği sanmıştım, sonra öğrendim ki milföy hamurundan ve yufkadan ibaretmiş. Hemen deneyip sizlerle paylaşmak istedim. Lafı uzatsam da denemeden anlayamazsınız lezzetini ;)
     Haydi MALZEMElerden başlayalım o halde;
   
     2 adet yufka
     4 adet Süperfresh Milföy (30dk. önce oda sıcaklığına alınmalı.)
       

      SOS;
     1 su bardağı sıvıyağ
     1 adet içmelik soda
     2 yumurta
     Tuz

      HARÇ;
     Beyaz peynir
     Maydanoz



     YAPILIŞI;

     * Tüm sos malzemelerimizi derin bir kasede çırpıyoruz.
     * Ayrı bir kapda beyaz peynirimizi çatalla ezip, maydanozları minik minik doğrayıp ilave ederek harcımızı hazırlıyoruz.
     * 30 dak. önceden oda sıcaklığına aldığımız Milföy Hamurumuzu merdane yardımı ile ikili olarak hafif açıyoruz.
    * Açtığımız milföylerden 2 dikdörtgen (milföyün standartına göre 4 kare oluyor.)  halinde yağladığımız kare borcama yerleştiriyoruz.
    * Üzerine bol miktarda sos döküyoruz.
    * 1 adet yufkayı da üzerine serip aynı şekilde bol miktarda sosluyoruz.

 

*Sosun üzerine hazırladığımız harcı koyup, üzerine diğer yufkayı seriyoruz.



 











 

 *Yufkanın üzeri tekrar bol miktarda soslandıktan sonra diğer açtığımız 2 adet dikdörtgen Milföy Hamurunu koyup kalan bütün sosu üzerine döküyoruz.
 


  * 2 saat buzdolabında bekletip 180'C fırında pişiriyoruz.













AFİYET OLSUN :)

    * Denedikten sonra da yorumlarınızı bekliyoruz ;)



 
   

#evimdegüzellik 2. Yarışma

#evimdegüzellik 2. Yarışma

Selülit nedir bilmezdim aslında smile ifade simgesi Taa kii 2 tane dünyalar tatlısı evladıma kavuşana kadar... İlk bebeğim Rüzgar'ımın 2 yıl yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle kendimle çok da ilgilenmedim açıkcası... Pamuk Prensimi kaybettikten sonra Minik mucizem Zeynep Alya'mın yola çıktığı haberini almamız çok uzun sürmedi... 

Zeynep Alya 15 aylık ve artık kendimle ilgilenmeye başladığım noktadayım... ‪#‎evimdegüzellik‬2.yarışma yöntemleri ararken Tavsiye Kanalı harika bir kampanya ile çıktı karşıma... Selülitlerimden kurtulmak için Silk'n Silhoutte diyorum ve kampanyaya katılıyorum...
Haydi bayanlar sizde selülitlerinizden kurtulmak istemezmisiniz??? 
Önce Tavsiye Meleği olun... Tavsiye Kanalı 

Sonra #evimdegüzellik kampanyasına katılın...

20 Haziran 2015 Cumartesi

Barilla Tortellini Emiliani Peynirli

     Sizlerle harika bir tarif paylaşmak için oturdum PC'min başına...
     Bu lezzet paylaşılmalı, bu lezzet denenmeli, kesinlikle tutkunu olacaksınız.
     Barilla Tortellini;  Emilia yeşil ovaları ırmakları ve muhteşem yemekleri olan bir bölge olduğu için burada geleneksel yemekler eşsiz tatlara sahipmiş. Tortellini, leziz yumurtalı hamur yaprağına Ricotta ve Grana Padano peynirlerini sararak hazırlandığında eşsiz lezzetiyle buluşuyormuş.
     Şimdi sizlere basit ama leziz ve bi o kadarda doyurucu  bir tarif vereceğim.



   
   

     MALZEMELER;
     1 paket Barilla Tortellini Peynirli 
     1 paket Ülker İçim Krema
     2 yemek kaşığı Ülker İçim Tereyağ
     1 çay kaşığı tuz
     


    






     HAZIRLANIŞI;
     Haşlanmış suya direk 1 paket Barilla Tortellini makarnamızı atıyoruz. Toplam pişme süresi       10-11dk. Makarnamız pişene kadar kapağını kapatmıyoruz ve her 3 dakikada bir karıştırıyoruz. 
Bu pişirme tekniği makarnanın AL DENTE pişmesini sağlıyor.
     Makarnamız piştikten sonra süzüyoruz ve tencerede 1 paket Ülker İçim Krema , 2 yemek kaşığı Ülker İçim Tereyağ ve tuzu fokurdayana kadar karıştırıyoruz. Daha sonra üzerine süzdüğümüz Barilla Tortellini'yi ilave edip 1 dk. kadar karştırıp ocaktan alıyoruz.
     Sunum tamamen sizin zevkinize kalmış. Ben çok acıktığım için çok fazla sunuma önem vermeden hazırladım. Ama lezzet muhteşemdi... 








Ülker İçim iş birliği ile...

        TEŞEKKÜRLER...

Zeynep Alya 1 Yaşında...

Ne büyük bir mucizeydi gelişin,
Ne kadar güzel bir gündü... 18.03.2014 14:05
Zaman ne kadar da çabuk geçti de doğum günün geldi kapıya dayandı...

    Zeynep Alya'mızın ilkleri, yemesi, uyuması, gece sancıları derken bir de baktık ki koskoca 1 yılı devirmek üzereyiz... Hemen hızlandırdık hazırlıkları. Doğum günümüz evde olacaktı ama şık ve unutulmaz olmalıydı. En çok kafamı yoran doğum günü temasıydı... Bir türlü karar veremezken babaannemiz yetişti imdadıma:) ''MELEK olsun bence o bizim meleğimiz'' dedi. Sonra düşündüm evet Zeynep Alya'mız bizim meleğimiz... Hem herşey bir yana, ben çalışıyordum ve babaannesi 7 ay kızıma gözünün içi gibi baktı, onunda fikri olmalıydı doğumgünümüzde.
  Temamız belirlendi o dakikada; MELEK.
  Şimdi gelelim MELEK konseptli doğum günü çalışmalarımıza:)
  Elbisesini instagram da beğenmiştim ama fiyat çok yüksek kalınca iş marifetli anneanneye kaldı:) Zaten anneannemizde dünden razıydı hemen malzemelerini alıp provalara başladı:) Taaa antalya'da hiç Zeynep Alya'nın ölçülerini almadan benim verdiğim ölçülerle harikalar yarattı anneannemiz.. Ellerine emeğine sağlık... Ruyan Tasarım











Anneannemiz ve Zeynep Alya'mın elbisesinin ön çekimi...











Burda da Kızım ve ben... Elbiselerimizin arka çekimi... ( Benim elbisem hazır ancak meleğimin elbisesine uygun tüm süslemeleri anneme ait:)


    Pastamızı zaten anneannemiz yapacaktı, onun için malzemeleri aldık kenara koyduk, pasta konusunda hiç tereddütüm olmadı... İstediğim modelde belliydi, anneannemizin gelmiş olması yeterli olacaktı:) Ve büyük güne 1 gün kala anneanne ve babaanne el birliği ile harikalar yarattılar...







İŞTE 1 YAŞ
       
             DOĞUMGÜNÜ PASTAMIZ
                                                      Ruyan Tasarım






      Tabaklar, çatallar, bardaklar hediyelik şişeler, minicik melekler, hediye çantalarımız anneannemiz tarafından özenle Eminönünden seçilerek alındı. Hediyelik sabunlarımızın yanında birde alevce68 den sipariş verdiğim mis gibi çilek kokulu kolonya dolu melekli şişelerimiz vardı.







   







         Süslemelerimiz Uysal Kırtasiye sevgili Can tarafından özenle hazırlanıp, basıldı. Biz de evde kesip yapıştırmalarını ve yerleştirmelerini gerçekleştirdik...





İşte Doğum günü masamız....
 Herkesin emeğine sağlık....













    Ve birde Doğum günü anı çerçevemiz var ki, yine anneannemizin yarattığı harikalardan biri;




Marifetli annem benim...
                            Ruyan Tasarım








   İşte 1 yaş doğum günü hazırlıklarımız böyle el birliği ile geçti...

   MELEĞİMİZ iyi ki doğdu...
   Sağlıklı Uzun Yıllara inşallah....











YANIMIZDA OLAN OLAMAYAN HERKESE ÇOK TEŞEKKÜREDERİZ...


10 Ocak 2015 Cumartesi

Sütlü Balkabağı Çorbası

   Pazar Günlerini seviyorum...
   Pamuk Şekerime ellerimle kahvaltılar, meyve püreleri, çorbalar yapıyorum... Çok keyifli geçiyor😉
   Doğruyu Söylemek gerekirse bazen çok zorluyor, yemek istemiyor, yediğini çıkartıyor, sürekli ağlıyor.... Yine de onunla geçirdiğim her an çok keyifliii...
    Bugün vitamin deposu olan balkabağını tercih ettim... 
    Ben hiç sevmem kendilerini ama pamukşekerimi böylesine zengin vitaminli bir sebzeden mahrum edemem... 
    Biz herşeyi Sütlü yapıyoruz bu aralar..
Çünkü Zeynep Alya devam sütü içmeyi kesinlikle ret ediyor😞 
     Ne uykuda verebiliyoruz, ne uyanıkken... Biberonla içtiği tek şey SU.
     İşte bu yüzden, pamukşekerimin devam sütü alabilmesi için herşeyin başına "sütlü" ibaresini ekliyoruz...
     Bugün çorbamız "Sütlü Balkabağı Çorbası"
Tarifimiz; 
Malzemeler;
1 avuç kuşbaşı doğranmış Balkabağı 
1 ceviz büyüklüğünde dana kıyma
1/2 kuşbaşı doğranmış kapya biber
1 yemek kaşığı bulgur
1 tatlı kaşığı yeşil mercimek
1 diş sarımsak
60cc formula mama veya süt
Hazırlanışı;
Süt dışında tüm malzemeleri pişiriyoruz, çorbamız pişince blender kabına 1,5 kepçe koyup üzerine formula mamayı ilave edip blenderize ediyoruz ve küçük prenseslerimize, prenslerimize AFİYETle yediriyoruz ;))