Ne çok anlam barındırır kendi içinde...
Sevdiğini anlatır, gurbetliği anlatır, ayrılığı anlatır, kavuşmayı ve kavuşamamayı...
Özlemek benim hayatımın büyük bir bölümünü oluşturuyor... Hep özlüyorum...
Ama sanırım artık hayatımdaki özlem kavramı değişti...
Hep babamı özlerdim, acaba birgün bu özlem biter mi diye hiç düşünemeden, özlemin hiç bitmeyeceğini, babama hiç kavuşamayacağımı bile bile...
Üniversite'ye gittim annemi ve kardeşimi özledim...
Hayatımın aşk'ı, canım kocam askerdeydi çok özledim...
Ve hep sevdim özlemeyi...
Özledim derken, birçok anlam yükledim ağzımdan çıkan kelimeye...
Bilmiyordum aslında özlemenin en ağırının çaresizlik olduğunu...
Rüzgar'ım gideli 16 ay oldu ve özlemim çığ gibi...
Biraz daha özlesem gelir mi?
Ya da özlemim birgün canımı acıtmaktan vazgeçer mi?
Kaç 16 aylar geçecek te benim özlemim dinecek?
Hiç geçmeyecek, bu özlem hiç bitmeyecek...
Çaresi yok bu özlemin...
Son nefesime kadar özleyeceğim, hem de canımı yaka yaka yaşayacağım bu özlemi...
Kimi zaman ağlarken, kimi zaman gülerken, çoğu zaman da susarken ÖZLEYECEĞİM...
Değişti bende özlem kavramı...
Her özlediğime ağlamıyorum eskisi gibi, yolculuklarla başlayan ayrılıklar acıtmıyor canımı...
Ben en ağırını yaşıyorum ÖZLEM'in...
2 gündür kızımı bırakıp işe gidiyorum,
Ama ağlamıyorum giderken,
Kalbim acımıyor onu uykuda bırakırken...
Çok özlüyorum ama acıtmıyor beni bu özlem...
Biliyorum ki akşam geldiğimde kucağımda, biliyorum ki sadece bir kaç saat ayrılık, ve biliyorum ki emin ellerde...
Ben ÖZLEM'in en ağırını yaşıyorum...
Böyle sonunda kavuşması olan ayrılıklara artık yanmıyorum, ağlayamıyorum...
Allah herkese çaresi olan güzel ÖZLEM'ler yaşamayı nasip etsin...
En ağırı çaresi olmayan özlemeler...