Etiketler

17 Haziran 2014 Salı

ÖZLEMEK...

ÖZLEMEK;
Ne çok anlam barındırır kendi içinde...
Sevdiğini anlatır, gurbetliği anlatır, ayrılığı anlatır, kavuşmayı ve kavuşamamayı...
 Özlemek benim hayatımın büyük bir bölümünü oluşturuyor... Hep özlüyorum...
 Ama sanırım artık hayatımdaki özlem kavramı değişti...
 Hep babamı özlerdim, acaba birgün bu özlem biter mi diye hiç düşünemeden, özlemin hiç bitmeyeceğini, babama hiç kavuşamayacağımı bile bile...
 Üniversite'ye gittim annemi ve kardeşimi özledim...
 Hayatımın aşk'ı, canım kocam askerdeydi çok özledim...
 Ve hep sevdim özlemeyi...
 Özledim derken, birçok anlam yükledim ağzımdan çıkan kelimeye...
 Bilmiyordum aslında özlemenin en ağırının çaresizlik olduğunu...
 Rüzgar'ım gideli 16 ay oldu ve özlemim çığ gibi... 
 Biraz daha özlesem gelir mi?
 Ya da özlemim birgün canımı acıtmaktan vazgeçer mi?
 Kaç 16 aylar geçecek te benim özlemim dinecek?
 Hiç geçmeyecek, bu özlem hiç bitmeyecek...
 Çaresi yok bu özlemin... 
 Son nefesime kadar özleyeceğim, hem de canımı yaka yaka yaşayacağım bu özlemi...
 Kimi zaman ağlarken, kimi zaman gülerken, çoğu zaman da susarken ÖZLEYECEĞİM...
 Değişti bende özlem kavramı...
 Her özlediğime ağlamıyorum eskisi gibi, yolculuklarla başlayan ayrılıklar acıtmıyor canımı...
 Ben en ağırını yaşıyorum ÖZLEM'in...
 2 gündür kızımı bırakıp işe gidiyorum,
 Ama ağlamıyorum giderken, 
 Kalbim acımıyor onu uykuda bırakırken...
 Çok özlüyorum ama acıtmıyor beni bu özlem...
 Biliyorum ki akşam geldiğimde kucağımda, biliyorum ki sadece bir kaç saat ayrılık, ve biliyorum ki emin ellerde...
 Ben ÖZLEM'in en ağırını yaşıyorum...
 Böyle sonunda kavuşması olan ayrılıklara artık yanmıyorum, ağlayamıyorum...
 Allah herkese çaresi olan güzel ÖZLEM'ler yaşamayı nasip etsin...
 En ağırı çaresi olmayan özlemeler...

10 Haziran 2014 Salı

Yine Yeniden Lüleburgaz...

4 aylık doğum iznim son bulmak üzere...
Son 5 günüm evde kızımla başbaşa..
Ve Antalya'dan, ailemin yanından geleli 5 gün oldu :(
4 ay...
Endişe ile beklediğimiz günleri geride bıraktık, kızımızı sağlıkla kucağımıza aldık...
Zeynep Alya 1 aylık olunca 4 senedir gidemeğim Antalya'ma ailem'e kavuştum...
Herşey çok güzeldi, hiç doyamadım, bazen hiçbişey anlamadım ama yine de çok iyi geldi bu tatil bana...
Bazen temelli kalmak istedim, bir daha Lüleburgaz'a dönmemek...
Derken, gezerken, tozarken birde baktım ki tatil bitmiş ve yine yeniden Lüleburgaz...
Birgün IYI KI LÜLEBURGAZ diyeceğimi hiç düşünmemiştim...
Ben Lüleburgaz'dan uzaklaşalı çook zaman olmuştu...
Ama anladım ki artık yeniden IYI KI LÜLEBURGAZ...
Çünkü canım oğlum, pamuk prensim, kıymetlim, meleğim burada...
Yanına gitmek yüzüne dokunamasam da toprağını okşamak, su dökmek, biraz çiçeklerle renklendirmek, hemen yanı başımda hissetmek PAHA BİÇİLEMEZ...

2 Haziran 2014 Pazartesi

Uyuyan Prensim'e...

Acım dinmedi hala...
İçim hala çok kederli...
Alışamadım gibi de geliyor çoğu zaman...
Hayat telaşesi bu mu oluyor...
Yoksa Zeynep Alya'm mı avutuyor...
76 günlük bugün pamuk şeker...
76 gündür sadece 1 kere süzüldü gözyaşlarım... 
Televizyonda rastgele çıkan bir şarkının sözleriydi gözyaşlarımın sebebi...
Çok özlediğimin farkında olmayışıydı belki de...
Özlemimin çaresizliği, yokluğunun kabullenemeyişi...
15 ay oldu Pamuk Prens'im uykuya dalalı...
Nasıl bir uykudur;
Uyanmayacağını bile bile...
Özledim hemde çokkk,
Mis kokusunu, gülüşünü, derin ve anlamlı bakışlarını, minicik ellerini, küçücük ayaklarını...
Çok acılar çekti meleğim, Pamuk Prens'im..
Özlem'in çok büyük Rüzgar'ım... 
Her yer, biraz RÜZGAR'lı..
Rahat uyu PAMUK PRENS'im...